Kağıt seçimi ambalaj için en önemli unsurdur. Hayal ettiğiniz, tasarımlarını gördüğünüz ambalajınızın gerçeğe dönüşmesi için bir temel oluşurur. Seçtiğiniz boyalar, laminasyon malzemeleri(başka bir yazımızda inceleyeceğiz), kesimler, yapıştırmalar hep bu seçeceğiniz kağıdın üzerinde işlem görecek. Bütün bunların dışında ana ürününüzü taşıma görevide üstlenecek. Yani tüm bunlardan çıkan sonuç: Baya dayanıklı olmalı dediğinizi duyar gibiyiz. Evet gerçekten de öyle. Ambalaj malzemesi bir ürün taşıyorsa kesinlikle dayanıklı olmalıdır. Burada dayanıklılığı sağlayan bazı etmenler vardır;

Kağıdın gramajı: 1m2 alan içerisinde kağıdın ağırlığının ne kadar olduğu ile belirtilir. Mesela 300gr kağıt kalınlığı deniliyorsa bu 1m2 alan içerisinde o kağıdı tartsak 300gr gelecek demektir.

Kağıdın kalınlığı: Her ne kadar kağıdın gramajı bize kalınlık konusunda ipucu versede bu her zaman doğru olmayabilir. Kağıdın kalınlığını ölçmenin en iyi yolu bir mikrometre alıp ölçümünü yapmaktır. 300gr bir kağıt mikrometre ile ölçünce 500mikron kalınlığında olabileceği gibi gene 300gr başka bir kağıt 400mikron hatta 350 mikron gelebilmektedir. Bu kağıdın cinsi, kalitesi vb. ile ilgilidir. Dolayısıyla her 300gr kağıt aynı değildir ve müşteriler çoğunlukla bu yanılgıya düşebilmektedir. Siz siz olun kağıdınızın spesifikasyonlarını matbaanızdan talep edin.

Kağıdın sertliği: En basit anlatımıyla kağıdın siz bükmeye çalışırken size verdiği direnme derecesi olarak belirtilebilir. Kağıdın kalınlığıyla genelde doğru orantılıdır. Burada en düşük gramajda en yüksek kağıt sertliği yakalanabilirse müşteri için fiyat avantajı olacaktır.